PSİKONOMİ

ALDIĞIMIZ KARARLAR NE KADAR RASYONEL?

KARAR ASLINDA KİMİN?

KARAR ASLINDA KİMİN ?

Gün içerisinde kaç kez bir karar alıp sonucunda eyleme geçiyorsunuz? Yıllardır psikologlar, nörobilimciler, ekonomistler tarafından tartışılan, üzerine onlarca makale yazılan bir konu ‘Karar Alma’ mevzuu… Aslına bakarsanız yapılan bazı araştırmalar, ortalama bir bireyin gün içerisinde uyanık kaldığı saatler göz önüne alındığında yaklaşık olarak 35.000 kez seçim yaptığını gösteriyor. Kimisi büyük kimisi ise o gün kırmızı mı yoksa yeşil renk giysi mi giyeceğimiz kadar küçük kararlar.

“35.000 mi? Bu kadar çok karar alıyor olmam pek mantıklı gelmedi…” dediğinizi duyar gibiyim. Peki ya ekran başına geçmekten, psikonomi.net’e tıklamaya ve hatta bu yazıyı okumaya kadar defalarca yeni seçim yaptığınızı söylesem ne dersiniz? (Seçimlerinizi bu yazıdan yana kullandığınız için ayrıca teşekkür ederim?)

Asıl soru şu ki böyle bir karar yığınının içerisinde özgür irademizin ne kadar yeri var?

Özellikle ekonomi alanının kabul ettiği rasyonel insan görüşüne karşı çalışmaları ile 2002 yılında Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen psikolog Daniel Kahneman, karar alma sürecinin sanıldığının aksine, çoğu zaman rasyonellikten uzak zihinselliğin, psikolojinin, belirsizliğin, duyguların etkisi altında gerçekleşen bir süreç olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.

SİSTEM 1 VE SİSTEM 2

Daha önce üzerine yapılmış çalışmalar olsa da ‘Davranışsal Ekonomi’ en çok da Kahneman ve arkadaşı Amor Tversky’nin çalışmalarından sonra ilgi görmeye başladı diyebiliriz. Klasik iktisat teorisinin aksine bir psikolog için, insanların ne tamamen bencil oldukları ne de tamamen rasyonel olduklarını, değişmez zevklere de sahip olmadıklarını söyleyen Kahneman ‘Thinking Fast and Slow’ adlı kitabında bizlere karar alma mekanizmasını anlatırken iki tane sistemin devrede olduğunu söylüyor ve bunları Sistem1-Sistem2 olarak adlandırıyor.

Sistem1’in faaliyetleri diğer hayvan türleri ile paylaştığımız, doğuştan gelen becerilerimizi kapsıyor. Biz farkında olmadan otomatik olarak ve hızlı bir şekilde devreye giriyor. Çaba gerektirmeden aktif olduğu için biz ne olduğunu anlamadan kararı çoktan vermiş oluyoruz. Sistem2 ise dikkat gerektiriyor ve çaba isteyen zihinsel işlemler sırasında devreye giriyor. Dikkat dağıldığında Sistem2’nin de faaliyetleri aksıyor. Bu sistemlerden biri diğerinin yerini tutamıyor. Örneğin Sistem2 rutin kararlar almakta Sistem1’in yerini tutamayacak kadar yavaş ve verimsiz kalıyor.

Rasyonel insan görüşüne göre kararlarımızı verirken Sistem2’nin devrede olduğunu ve her şeyin kontrolümüz altında gerçekleştiğini düşünürüz fakat işin doğrusunu isterseniz çoğu zaman ipler Sistem1’in elinde olur.

EGO TÜKENMESİ

Bir sorunu çözmek istediğimizde Sistem2 dikkati yönlendirir, belleği tarar ve soruna akılcı bir yanıt arar. Sistem1 ise otomatik olarak her zaman aktiftir. Zihnin hem içinde olanları hem de dışarıdan gelen bilgiyi durmaksızın tarar ve o olaya ilişkin olarak neredeyse yok denecek kadar az bir çaba ile sürekli değerlendirmeler üretir. Üstelik Sistem2’yi yoğun olarak kullanmanızı gerektiren bir aktiviteden sonra Kahneman’ın ‘Ego Tükenmesi’ dediği durumu yaşarız ve kendimizi Sistem1’in hakimiyetine bırakmak için gönüllü oluruz. Tabi ki bu gönüllülük de diğer tüm Sistem1 faaliyetleri gibi farkında olmadan gerçekleşen bir durumdur.

Başlangıçta, kararlarınızı alırken son derece bilinçli davrandığınızı düşündüyseniz şu an biraz kafanız karışmış olabilir. Aslında sorunlar genellikle hangi sistemin seçimlerimizde etkin olduğunu bilmememizden kaynaklanır.

Kahneman bu yazıya da ilham veren kitabında başrollerini Sistem1 ve Sistem2’nin üstlendiği ve çoğunlukla biz farkında olmasak da kararlarımızın yön almasına sebep olan birçok etkiden bahseder.

Aldığımız kararlar üzerinde daha fazla söz sahibi olmak ve kendimizi bu etkilerden korumak için Sistem1 ve Sistem2’yi daha yakından tanımamız gerekir. Böylece onların daha fazla farkında olabilir, o bir dilim pastayı yemek için açtığımız buzdolabının kapağını kapatabilir ve hiç de ihtiyacımız olmayan o çantayı tekrar reyondaki yerine koyabiliriz. ?

KARAR ASLINDA KİMİN?
Başa dön