PSİKONOMİ

ALDIĞIMIZ KARARLAR NE KADAR RASYONEL?

DUYGUSAL DAYANIKLILIK

Çok zeki birisi olabilirsiniz, çok önemli yetenekleriniz bulunuyor olabilir ama hayatta en önemli özelliklerden birisinin de dayanıklılık olduğuna inandığımı söylemek isterim. Yani dayanma gücü diğer bir deyişle duygusal dayanıklılık… (Emotional Resiliance)

DUYGUSAL DAYANIKLILIK

Diana Coutu; duygusal dayanıklılığı, stres ve değişen koşullar altında sağlam kalma becerisi ve kapasitesi olarak tanımlar. (Harvard Business Review)

Duygusal dayanıklılık hem özel hem de iş yaşantımızda büyük önem arz eder. Stresli ortamlarda sakin kalabilmek ve yerli yerinde kararlar alabilmek; egoların çatıştığı toplantılarda sinirlerinize hakim olarak toplantıyı istediğiniz noktaya götürebilmek; bir türlü memnun olmayan, bağıran çağıran müşteriyi sakinleştirebilmek, ikna edebilmek ve mutlu bir şekilde ayrılmasını sağlamak; sürekli üzerinize oynayan iş arkadaşları ve yöneticilerinizle başa çıkabilmek, hedeflerinizden vazgeçmemek…

Kısacası, yıkıcı duygusal dalgalanmalardan fazla etkilenmeden ayakta kalmak günümüz dünyasında belki de bir kişide olması gereken en önemli özelliktir. (American Psychological Association)

Duygusal dayanıklılığı yüksek insanlar daha başarılı olabilir, daha sağlıklı kararlar alıp şirketleri, bütçeleri, ekonomiyi ülkeyi daha iyi yönetebilirler.

Peki gerçek anlamda bunu hangimiz başarabiliyoruz? Duygusal dayanıklılığımız ne kadar yüksek? Yıkıcı duygusal olayların ardından ne kadar kısa sürede toparlanabiliyoruz?

ÇOCUKLAR

Yukarıdaki soruların cevabını ararken gözüme çarpan bir hususa da değinmek isterim. Ben bu noktada çocuklara hayran olduğumu söyleyebilirim. Çocuklar anı yaşar, yarını düşünmez, geçmişe takılı kalmazlar. Anın tadını çıkarmaya bakarlar. Bir çocuk 5 dakika önce hüngür hüngür ağlarken, bir anda gülmeye başlayabilir. Yetişkin bir insan için dengesizlik olarak nitelendirilebilecek bu özellik, belki de çocukların anı yaşamasını sağlayan şey olabilir. Bu özelliklerinden dolayı, yani anı doyasıya yaşayabilme becerileri çocukların duygusal dayanıklılığın bizden daha yüksek olmasını sağlıyor olabilir. Belki de çocuklardan öğrenmemiz gereken şey de budur; Anı yaşayabilmek…

Bunun yanı sıra çocuklardan öğreneceğimiz bir başka konu da başkalarıyla arkadaş olabilme becerisi… Parkta oynayan çocukları gözlemleyin. Birbirlerini hiç tanımasalar da hemen arkadaş olup oyun oynayabiliyorlar, kaynaşabiliyorlar. Bunun sebebi aslında biz yetişkinler gibi kirlenmemiş olmalarından olabilir mi? Çünkü biz yetişkinler, acı tecrübelerin etkisiyle hemen kaynaşamayız. Yanımıza yanaşan birini tehdit olarak algılayabiliriz.  

Tüm bunlara bakıldığında ‘Duygusal Dayanıklılık’ konusunda çocuklardan öğreneceğimiz şeyler var diyebiliriz. Ben çocuklara hayranım. Bilmiyorum siz de çocuklara hiç bu açıdan baktınız mı? Ben bir bakın derim. Gözlemleyecekleriniz sizi de şaşırtabilir. ?

OKUMA TAVSİYESİ

Duygusal dayanıklılığınızı nasıl arttıracağınızı merak ediyorsanız Prof. Dr. Acar Baltaş’ın DUYGUSAL DAYANIKLILIK yazısını okumanızı tavsiye ederim.

DUYGUSAL DAYANIKLILIK
Başa dön